Birgün mürîdleri Şâh-ı Nakşibend Hazretleri’nden kerâmet istemişlerdi. Buyurdular ki:
“–Bizim kerâmetimiz açıktır. İşte bakınız; omuzlarımızdaki bunca günah yüküne rağmen ayakta durabiliyor ve yeryüzünde yürüyebiliyoruz. Bundan daha büyük kerâmet mi olur?”